UNESCO BOLLUK

Türk Milleti!  Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.  Ne mutlu Türk'üm diyene!“ "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Cumhuriyetimiz 100. yaşında Bizlere bu güzel vatanı ve Cumhuriyetimizi veren Ulu Önder  Mustafa Kemal Atatürk’ü  bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.

Kula-Salihli UNESCO Global Jeopark Alanı yalnızca doğal miras değil aynı zamanda bir  kültürel miras alanı. Evlerin bahçelerine mutlaka ekilen nar bolluk ve bereketin simgesiymis. Her evin mimarisinin kapisindan penceresine bir öyküsü ve anlami varmis. Kadınların ilmek ilmek dokudugu Kula halıları 3 ile 6 ay arasında tamamlanirmis.  Tahin ve helvanin hala tas degirmende öğütüldüğü dükkanlar, yorgancılık mirasını yasatan insanlar  kusaktan kusaga aktarilan kadim bilgileri yasatmislar  

Kula-Salihli Unesco Global Jeopark gezimizi gerceklestirdik. Once Divlit Volkanik Parki'ni, ardından peribacalarini, son olarak da tarihi Kula Evlerini gezdik. "Volkan denizi olur muymuş?" sorusunun cevabını bulmak isterseniz, "Alüvyolden oluşan peribacasi mi varmış?" diye merak ederseniz, volkan lavlarinin Kula Evlerinin duvarlarında nasil hayat bulduğunu görmek isterseniz Kula-Salihli Jeopark alanini mutlaka ziyaret etmelisiz 🏛🏛🏛   Kula Neden Yanık Ülke? Manisa Kula ilçesinde bulunan  Kula Volkanları  ve çevresi, volkanik özellikli jeolojik yapıya sahiptir.  Kula yöresinde volkanik etkinlikler dördüncü zamanın başlarına kadar sürmüş ve genç volkanlar oluşmuştur. Sönmüş küçük volkanların bulunduğu bu alanda, çeşitli dönemlerde püskürmeler olmuş ve lav akıntıları çevreye yayılmıştır. Bu özelliğinden dolayı tarihte Kula ve çevresine  Yanık Ülke (Katakekaumene)  denilmiştir. Kuladokya Bölge,  Kula Peri Bacaları Tabiat Anıtı  olarak ilan edilmesiyle ve 1. Derece

ÇEKÜL Bilgi Ağacı ile okulumuz öğrencilerine yönelik “Doğal ve Kültürel Miras” konulu online seminerimizi gerçekleştirdik. Miras, kültür, doğal miras ve kültürel miras kavramları üzerinden insanın mirasın korunmasında rolü nedir? sorularına cevap aradık. Eğitim ve farkındalığın doğal ve kültürel mirasın korunmasında temel bir adım olduğunu bir kez daha gördük. “İnsan” faktörünün hem varolan miras üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri hem de gelecek kuşaklara aktarımdaki hayati rolü üzerine düşündük. Ekosistemin efendisi değil bir parçası olduğumuzu kabul etmeyi başardığımızda mirası koruma bilincinin de oluşacağı sonucuna ulaştık.  Okulumuza mirasın korunması noktasında kattığı farkındalık için Çekül Bilgi Ağacına , güzel sunumu için Ceyda Bakbaşa Bosson’a  çok teşekkür ederiz.  Mirası koru, gelecekte yaşat!